بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَمْرًا مِّنْ عِندِنَآۚ إِنَّا كُنَّا مُرْسِلِينَ ٥

Tarafımızdan emir, çünkü biz Resul gönderiyorduk.

– Elmalılı Hamdi Yazır

رَحْمَةً مِّن رَّبِّكَۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ ٦

Rabbin’den bir rahmet olarak, hakikat o, öyle semî öyle alîmdir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

رَبِّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَآۖ إِن كُنتُم مُّوقِنِينَ ٧

O göklerin ve yerin ve bütün aralarındakilerin Rabb’idir ehl-i yakın olsanız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ يُحْىِۦ وَيُمِيتُۖ رَبُّكُمْ وَرَبُّ ءَابَآئِكُمُ ٱلْأَوَّلِينَ ٨

Ondan başka Tanrı yoktur, hem diriltir hem öldürür, hem sizin Rabb’iniz hem de evvelki atalarınızın Rabb’i.

– Elmalılı Hamdi Yazır

بَلْ هُمْ فِى شَكٍّ يَلْعَبُونَ ٩

Fakat onlar şekk içinde oynuyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَٱرْتَقِبْ يَوْمَ تَأْتِى ٱلسَّمَآءُ بِدُخَانٍ مُّبِينٍ ١٠

O halde gözet o Semâ’nın açık bir duman ile geleceği günü.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَغْشَى ٱلنَّاسَۖ هَٰذَا عَذَابٌ أَلِيمٌ ١١

Ki nâsı saracaktır, bu bir elîm azâbdır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

رَّبَّنَا ٱكْشِفْ عَنَّا ٱلْعَذَابَ إِنَّا مُؤْمِنُونَ ١٢

Rabbenâ! bizden bu azâbı aç, çünkü biz mü'minleriz diyecekler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَنَّىٰ لَهُمُ ٱلذِّكْرَىٰ وَقَدْ جَآءَهُمْ رَسُولٌ مُّبِينٌ ١٣

Onlara düşünmek, ibret almak nerede? Kendilerine apaçık anlatan bir Resul geldi de.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ تَوَلَّوْاْ عَنْهُ وَقَالُواْ مُعَلَّمٌ مَّجْنُونٌ ١٤

Sonra ondan döndüler, öğretilmiş dediler, bir mecnun dediler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّا كَاشِفُواْ ٱلْعَذَابِ قَلِيلًاۚ إِنَّكُمْ عَآئِدُونَ ١٥

Biz o azâbı biraz biraz açacağız, fakat siz yine döneceksiniz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu